EKLEM SIVISI NE İŞE YARAR
EKLEM SIVISI NE İŞE YARAR?
DİZDEKİ SIVI KAYBINA NE İYİ GELİR?
EKLEMLERDE SIVI AZALMASI NASIL ENGELLENİR?
EKLEM SIVISI NE İŞE YARAR?
Eklemler, kemiklerimizi birbirine bağlayan ve bu yönleriyle hareketlerimizi kolaylaştıran yapılardır. Diartroz ya da başka bir deyişle hareketli eklemlerin kenarı, sinovya adı verilen bir zarla kaplıdır ve bu zarların içinde yumurta akını andıran bir sıvı vardır. Eklem sıvısı yerine sinoviyal sıvı terimi de kullanılabilir.
Eklem Sıvısı
Normal, sağlıklı bir eklemde bu sıvının miktarı bir milimetre olmaktadır. Fakat eklemlerin sağlığı bozulursa bu sıvı 100 milimetreyi bile aşabilir. Bu önemli sıvının iki görevi mevcuttur. İlk görevi eklemi yağlamaktır. Bu yağlama işleminin amacı, eklemlerin sürtünme sonucunda yıkıma uğramalarını önlemektir. Bir diğer görev ise bitişik kemik yüzeylerini beslemektir. Sinovya zarı, kıvrımlı bir yapıdadır fakat geniş değildir. Fakat özellikle artrit rahatsızlıklarının görülmesi durumunda, sinovya dokusunda ciddi gelişmeler görülür. Bu gelişme olumlu değildir. Bu yapının çok gelişmesi, ciddi ağrılara ve şişmelere sebep olabilir. Hastalık görülmesi durumunda, sinovya dokusunda ciddi şekilde kalınlaşma meydana gelir. Hastalığa uygulanan herhangi bir tedavi ya da ameliyat başarılı olursa, yapısı gereği çok hızlı şekilde bir iyileşme gözükür. Eklemlerdeki hareket ve yağlanmanın nasıl gerçekleştiği, tıp dünyası için de henüz yeni olan bir konudur. Bu konuda araştırmalar yapılmaya yeni başlanmıştır. Şu anda bilinen tek şey, eklem sıvısının bitişik kıkırdak yüzeyleri ile ilgili olduğudur. Her bitişik kıkırdak yüzeyinde sadece bir molekül kalınlığında olan tabakalar mevcuttur. Eklem sıvısı oldukça yapışkandır. Fakat sürekli bir baskı ile karşılaştığı zaman, bu yapışkanlıkta azalma meydana gelir.
EKLEM SIVISI BULUNAN EKLEMLER
Eklem sıvısı hangi eklemlerde bulunur sorusunun cevabı da basittir. Eklem sıvısı oynar eklem olarak bilinen eklemlerde bulunur. Çünkü eklem sıvısının görevi sürtünmeyi azaltmaktır. Fakat oynamaz eklemlerde zaten sürtünme meydana gelmediği için eklem sıvısı bulunmaz. Eklem sıvısı yapı olarak kan plazması ile benzerlik gösterir. Fakat kan plazmasından farklı olarak, koyuluğu ve istenen yağlanması sağlaması için hyaluronat ile lubricine sahiptir. Bununla birlikte içinde monosit, lenfosit ve makrofjal da yer almaktadır. Eklem sıvısının yapısı kısaca bu şekilde açıklanabilir. Eklem sıvısı, vücudumuzda hareketin daha kolay şekilde gerçekleşmesi için temel olan faktörlerden biridir ve azalması ya da işlevini kaybetmesi durumunda hızlı şekilde müdahale edilerek tedavi edilmelidir.
EKLEM SIVISI ARTTIRILABILIR MI?
Eklemlerimizin daha iyi çalışabilmesi için eklem sıvısı nasıl arttırılır sorusu birçok kişinin aklında yer etmiştir. Vücudumuzda birçok farklı kemik grubu, kas grubu, organ bulunur ve bunların sağlıklı şekilde işlemesi için, beyin ya da sinir sistemi gibi sistemlerin de düzgün çalışması gereklidir. Kısacası, sağlıklı bir vücut için vücudumuzdaki tüm parçaların iyi çalışması gerekir. Eklem sıvısı da şimdiye kadar belki adını duymamış olsanız da vücudun hareketi için çok önemlidir. Eğer kemikler arasında bulunan eklem sıvılarında bir problem yaşanırsa, kemiklerde yıpranmalar, zedelenmeler meydana gelir. Çünkü sürtünmeyi engelleyen eklem sıvısı olmazsa kemikler birbiriyle temas ettiğinde aşındırma yapar. Bu yüzden, eklem sağlığına dikkat edilmeli, vücudumuz için eklemlerin ve eklem sıvısının önemi hafife almamalıdır. Vücudumuzda yer alan kemikler, bulundukları yere göre birbirlerinden farklılaşırlar. Bu yüzden hangi eklemde ağrı varsa o eklemdeki sorunun çözümüne yönelik tedaviler uygulamak gereklidir. Dizlerinden sıkıntı yaşayan birçok insan, diz eklem sıvısı nasıl arttırılır sorusunun cevabını merak etmektedir. Diz eklemlerimiz, vücudumuzda sürekli hareket halinde olan bölgelerimizden olan dizlere destek vermektedir. Bu yüzden yürümek ve genel olarak hareket etmek konusunda büyük öneme sahiptir. Eklem sıvısı görevini iyi şekilde yerine getirmezse, kemikler arasındaki sürtünme yüksek seviyeye çıkacağından, sürtünme görünen bölgelerde aşınma meydana gelir. Eklem sıvısı hakkında yapılan araştırmalar sürdüğü için eklem sıvısı şu yolla artırılır diye bir şey söylemek mümkün değildir. Ayrıca sorun kısaca eklem sıvısının azalması olarak tanımlansa da bu her zaman doğru olmayabilir. Örneğin sıvıya kayganlaştırıcı özelliğini veren, kıvam kazandıran hyaluronik asit molekülü eklem kireçlenmesi olan hastalarda küçülür. Bu da eklem sıvısının kıvamını kaybetmesine ve sürtünmelerin artmasına neden olur. Yani asıl mesele eklem sıvısının azalması ya da bitmesi değil, sıvının niteliğinin bozulmasıdır. Bu durumu önlemek için hyaluronik asit başta olmak üzere viskosuplementasyon ürünleri kullanılmakta ve sorunlu ekleme enjekte edilmektedir. Eklem sıvısının istenen niteliklerini korumasını ve sıvının artmasını sağladığı düşünülen, istatistiklerin bunu artırdığı en önemli yöntem ise glukozamin takviyesidir. Kıkırdak gibi dokuların imalatında kullanılan protein ve yağların sentezlenmesini sağlayan glukozamin; eklem sıvısı olarak bilinen sinoviyal sıvının oluşturulmasına ve istenen nitelikleri kazanmasına/muhafaza etmesine yardımcı olmaktadır.